Cumhurbaşkanlığı Yatırım ve Finans Ofisi Başkanı Ahmet Burak Dağlıoğlu, Sakarya’nın Sapanca ilçesinde düzenlenen “Uluslararası Ekonomi Zirvesi” çerçevesinde “AB ve Almanya İlişkilerinde Yeni Dönem: Neden Türkiye?” başlığı altında bir panelde konuşma yaptı.
Son 22 yılda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Türkiye, üretimden araştırma geliştirmeye, uluslararası şirketlerin lojistik ve bölgesel yönetim faaliyetlerine kadar birçok alanda bölgesel bir merkez haline geldiğini ifade eden Dağlıoğlu, “Son 20 yıldaki politik istikrarın desteğiyle, kamu-özel iş birliği programları aracılığıyla lojistik, enerji, sağlık, eğitim ve dijital altyapıya yoğun yatırımlar gerçekleştirildi. Geçmişte iki kıta arasında köprü görevini üstlenen ülkemiz, şimdi dünyanın önemli bir bağlantı noktası olmuş durumda. Bu, bizler için son derece değerlidir,” dedi.
“Türkiye, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti”
Dağlıoğlu, Türkiye’nin Avrupa ile olan Gümrük Birliği’ne ve 27 ülke ile yürürlükte olan serbest ticaret anlaşmalarına dikkat çekerek, “Bu tür bir pazar eklediğimizde, Türkiye iç pazarıyla birlikte yatırımcılar için 1 milyardın üzerinde nüfusa erişim sağlayan bir ülke haline geliyor,” şeklinde bir değerlendirmede bulundu.
Yetenek, yetkinlik ve iş gücünün önemine değinen Dağlıoğlu, Türkiye’nin bu alanlarda büyük bir potansiyel sunduğunu vurguladı. Türkiye’nin çevresindeki ülkeler ile kıyaslandığında en genç nüfusa sahip ülkelerden biri olduğuna dikkat çekti.
Dağlıoğlu, “2003 yılından bu yana, Sayın Cumhurbaşkanı’mızın liderliğinde Türkiye, 270 milyar dolardan fazla yatırım çekti. Bunun yaklaşık yüzde 70’i Avrupa’dan geldi. Bu durum, Avrupa ile Türkiye ekonomisinin ne kadar entegre olduğunu gösteriyor,” dedi.
“Tarım ve gıda yatırımlarında açık ara lideriz”
Hollanda, ABD, Almanya ve İngiltere ile Türkiye arasındaki dış ticaret verilerini değerlendiren Dağlıoğlu, imalat sanayisinin önemine vurgu yaptı.
Dağlıoğlu, Türkiye’nin zengin endüstriyel altyapısına işaret ederek, “Özellikle enerji ve enerji ekipmanları önemli bir sektör. Gıda teknolojileri de Türkiye’nin güçlü bir alanı. Son 10 yılda rekabetçi coğrafyamızda tarım ve gıda yatırımlarında açık ara lideriz. Hâlâ büyük bir potansiyelimiz mevcut. Ayrıca çevre teknolojileri de dikkat çeken bir diğer alan. AR-GE ve inovasyon merkezi yatırımları çekiyoruz ve Türkiye’deki teknoloji girişimlerine daha fazla sermaye desteği sağlıyoruz,” şeklinde konuştu.
“Gümrük Birliği’nin modernleştirilmesi ve genişletilmesi gerekiyor”
Almanya’nın 10. Cumhurbaşkanı ve Alman-Türk İş Konseyi Başkanı Christian Wulff, Türkiye’deki şirketlerde büyük bir iyimserlik olduğunu dile getirdi.
Wulff, Türkiye’nin genç nüfusuna vurgu yaparak, “Hem Almanya’nın hem de Türkiye’nin NATO üyesi olması, işbirliğimizi daha da güçlendiriyor. Ukrayna, Suriye gibi birçok ülkede ortak çalışmalar yapılması gerekiyor. Gümrük Birliği’nin modernizasyonu şart. Türkiye uzun yıllar önce bu birliğe katıldı fakat üzerinden 30 yıl geçti. Bu yapının modernleştirilmesi ve genişletilmesi gerekmekte. Ayrıca, her hangi bir uyumsuzluk durumunda uzlaşma adımlarının atılması büyük önem taşıyor,” ifadelerini kullandı.
Vize sorununa da dikkat çeken Wulff, Avrupa’ya gitmekte birçok zorluk bulunduğunu belirtti. Wulff, “Bütün bu meseleler ele alındığında daha çok fırsat elde edilecektir. Hidrojen gibi enerji kaynakları Türkiye’den Avrupa’ya taşınabilir. Burada büyüme potansiyeli bulunuyor. Ben kendime soruyorum, bu fırsatları neden değerlendiremiyoruz?” dedi.
ABD Başkanı Donald Trump’ın politikalarının “dünya için felaket” olduğunu savunan Wulff, bu durumun Amerikan vatandaşları için de olumsuz etkileri olduğunu ifade etti.
“5 yılda içinde Avrupa’ya 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık”
Sabancı Holding Üst Yöneticisi (CEO) Cenk Alper, 17 ülkede faaliyet gösterdiklerini ve bunun yarısından fazlasını Avrupa ülkelerinin oluşturduğunu belirtti. Alper, “Dolayısıyla bu ortaklıkların, Avrupa ile Türkiye arasındaki işbirliğini artırmak için önemli bir fırsat sunduğunu düşünüyorum. Bunun yanı sıra, Sabancı’nın çoğunlukta olduğu şirketlerle yurt dışına yatırımlar da gerçekleştiriyoruz. Son 5 yılda Avrupa ülkelerine yaklaşık 1 milyar dolardan fazla yatırım yaptık,” dedi.
Alper, enerji ve ileri malzemeler alanında Avrupa’nın ihtiyaçlarına katkı sağlayabileceklerini belirterek, “Dijitalleşme ve dijital altyapı alanında Türkiye ve Avrupa’nın büyüme fırsatları mevcut. Buradaki yatırım hedefimiz hem Türkiye’nin hem de Avrupa’nın sorunlarına çözümler üretmek ve Sabancı Holding’in global düzeyde büyümesini desteklemektir. Yurt dışı projeleri gerçekleştikçe Türkiye’ye daha fazla döviz kazandırma şansımız doğacak, bu durum dış ticaret açığını kapatma noktasında önemli bir katkı sağlar,” ifadelerini kullandı.
“Almanya ile ticaret daraldı”
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Almanya İş Konseyi Başkanı Mehmet Ali Yalçındağ, Türkiye’nin Almanya’nın en büyük ticaret ortağı olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması gerektiğine dikkat çekti.
Yalçındağ, Almanya’nın yaşlanan nüfusuna işaret ederek, “Önümüzdeki 5 yıl içinde 6 milyon kişinin emekli olması bekleniyor. Almanya’yı yönetenler, bu durumu nasıl yönetmeleri gerektiğini düşünmek zorundalar. Ancak bu konuda çözüm üretilmiş değil,” dedi.
“Türkiye, kamu-özel işbirliğinin vitrini”
Yarına Hazırlık: Yeni Yatırımlar ve Fırsatlar panelinin moderatörlüğünü Türkiye Kalkınma ve Yatırım Bankası AŞ Genel Müdürü İbrahim Halil Öztop üstlendi. Panelde Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD) Türkiye Yönetici Direktörü Elisabetta Falcetti, Uluslararası Finans Kurumu (IFC) Türkiye ve Orta Asya Direktörü Wiebke Schloemer ile Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak da konuştu.
Falcetti, Türkiye’nin EBRD için kritik öneme sahip bir ülke olduğunu belirterek, “Geçen yıl Türkiye’ye 2,6 milyar avroluk rekor yatırım yaptık. Uzun dönemli bir yatırım stratejimiz var ve belirsizliklere rağmen Türkiye’yi asla bırakmadık,” dedi.
Kamu-özel ortaklığı yatırımlarının önemine değinen Falcetti, “Türkiye ve burada faaliyet gösteren şirketlere gerçekten büyük bir saygı duyuyorum. Türkiye, bu tür ortaklıkların en iyi örneklerinden biri,” ifadesini kullandı.
“Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhüdümüz var”
İFC Türkiye ve Orta Asya Direktörü Schloemer, EBRD’ye benzer bir şekilde Türkiye için büyük bir öneme sahip olduğunu vurguladı. Schloemer, “Geçen yıl Türkiye için 3,5 milyar dolardan fazla taahhütte bulunduk ve bu rakamın bu yıl daha fazla olabileceğini düşünüyorum. Zorlu dönemlerden geçerken Türkiye özel sektörünün dayanıklılığına ve çevikliğine inanıyoruz,” açıklamasında bulundu.
Rönesans Holding Onursal Başkanı Erman Ilıcak, geçmişte EBRD ile başladıkları işbirliğini anlatarak, “Geliştirdiğimiz büyüme modellerimiz, ‘Önce bir şey geliştir, sonra bir ortaklık kur ve projeleri birlikte tamamlayarak bu ilişkileri sürdür’ anlayışına dayanıyor,” dedi.
