Oluşturulma Tarihi: Nisan 20, 2025 10:24
Didem Balçın, DasDas’ta tiyatro oyunları sahnede, “Bir Zamanlar İstanbul” dizisinde Fidan karakteriyle ekranda.
Didem Balçın, DasDas’ın kurucu ortağı olarak tiyatro sahnesinde yer alırken, aynı zamanda “Bir Zamanlar İstanbul” dizisinde Fidan karakteriyle izleyicilerin karşısına çıkıyor. Balçın, yoğun iş temposunu yorucu bulmadığını aksine daha üretken ve heyecanlı olduğunu belirtiyor. Hem iş hayatı hem de annelik deneyimleri üzerine keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.
◊ “Bir Zamanlar İstanbul”da Fidan karakterini canlandırıyorsunuz. Fidan’la nasıl bir bağ kurdunuz?
– Fidan bana heyecan veriyor. Karakterimle bir bağ kurmak her zaman önemlidir. Fidan, umudunu ve neşesini hiç kaybetmeyen bir karakter. Benim her rolle kurduğum gibi, Fidan karakteriyle de güçlü bir bağ oluşturdum. Artık desteksiz oynamaya başladım, rol bana kendi benliğimden ayrı bir enerji katıyor. Çekimler oldukça yoğun geçiyor ve bu filmi daha fazla izleyiciye ulaştırmak istiyoruz.
◊ 90’lı yılların İstanbul’unu ekrana taşıyorsunuz. Sizin için 90’lı yıllar nasıldı?
– Çocukluğumu hatırlamak hüzün verici. O dönemlerde sokaklarda, oyunlar oynamak ve güzel dostluklar kurmak benim için önemliydi. Bayramlar çok daha özenli ve anlamlıydı.
◊ O yıllara ait aklınıza kazınan en unutulmaz anınız neydi?
– 1990 yılında TRT Ankara Radyosu Çocuk Saati’nde program yapmaya başladım. Bu deneyimde çok önemli isimlerle çalıştım ve bu döneme dair en anılarımı halen yüreğimde taşıyorum.
◊ 90’lı yıllara dair neyi özlüyorsunuz?
– Sokak oyunlarını ve arkadaşlarımızla birlikte vakit geçirmeyi özlüyorum. O döneme özgü oyunlar ve aktiviteler çok keyifliydi.
“DİDEM BALÇIN ADALET DAĞITIYOR” DİYORLAR
◊ Dizide adalet arayışı ön planda. Sizin adalet teraziniz nasıl işler?
– Arkadaşlarım bazen espri yaparlar “Didem Balçın adalet dağıtıyor” diye. Şaka bir yana, haksızlıklara karşı duyarlı biri olduğumu düşünüyorum. Birisi ya da bir şey haksızlık yaptığında, bu durumu kafama çok takarım. Bu anlamda içsel bir adalet terazim olduğunu söyleyebilirim.
◊ Siz proje seçerken, “Bu iş tutar” diyebilmeyi nasıl başarıyorsunuz?
– Projelere heyecan duymak benim için çok önemli. İlk olarak role odaklanıyor ve projenin genel anlamını değerlendiriyorum. Ayrıca emeğin ve hikayenin kalitesi benim için projeyi seçmemde büyük etken.
SEKTÖRÜN SORUNU HIZLI TÜKETİM
◊ Sizce sektörün en büyük sorunu nedir?
– Sektörün en büyük sorununun hızlı tüketim olduğunu düşünüyorum. İzleyicilerin beklentileri ve ilgi süreleri çok kısa olduğu için diziler hızla unutulabiliyor ve yeni projelere geçiliyor.
◊ Bir yandan tiyatro oyunlarınız devam ediyor. Bu yoğun tempoyu organize etmek zor olmuyor mu?
– Tiyatro benim için bir tutku ve enerji kaynağı. Yoğun tempo beni daha üretken ve heyecanlı yapıyor. Bu sayede daha mutlu ve organize bir şekilde çalışabiliyorum.
◊ Tiyatrodan vazgeçemeyenlerdensiniz…
– Evet. DasDas gibi bir tiyatro projesinin kurucu ortağı olmak benim için çok değerli. Tiyatro, hızlı tüketim toplumuna karşı direnç gösteren ender sanat dallarından biri ve benim için büyük bir tutku.
◊ En son “Çakallarla Dans 7” filminizle beyazperdede yer aldınız. Sırada yeni film projeniz var mı?
– Yazın çekilmesi planlanan bir film var ancak şu anda bu projeye odaklanmıyorum. Önce dizinin sezonunu bitirmeyi planlıyorum. Eğer koşullar elverirse, yeni film projemde yer alacağım.
OĞLUMDAN SONRA BİR EŞİK ATLADIM
◊ 4 yaşında bir oğlunuz var. İş ve ev arasındaki trafik nasıl? Anne olduktan sonra nasıl bir düzen kurdunuz?
– Oğlum için her şeyi planlıyorum ve onunla geçireceğim kaliteli zamanı organize etmeye çalışıyorum. Çalışan anneler için zaman yönetimi çok önemli bir konu. Trafiğimizde ise alışkanlık kazandım ve her şeyi bir düzene oturttum.
◊ Anne Didem’le oyuncu Didem arasında nasıl bir fark veya bağ var?
– Anne olmak, beni daha derin duygulara sürükledi. Artık rollerime daha fazla desteğe ihtiyaç duymadan hazırlanabiliyorum. Annelik benim için gerçeklik hissini arttırdı ve daha doğal bir oyuncu oldum.
◊ Anneliğin en çok hangi yanını sevdiniz?
– Annelik benim için özel bir deneyim. Oğlum ve eşimle kurduğum bağ ve örnek olma sorumluluğu beni her anlamda zenginleştirdi.
HEPSİNDE VARIM!
◊ Sosyal medyada sizinle ilgili yorumlara baktım da; kimisi “sempatik” diyor, kimisi de “dişil enerjisi yüksek”… Siz kendinizi hangi kategoride görüyorsunuz?
– Kendimi farklı kategorilerde görebiliyorum. Her kategoride var olmak benim için önemli.