Elon Musk’ın beyin-bilgisayar arayüzü girişimi Neuralink, bir kilometre taşını daha başarıyla tamamladı. Şirketin beyin implantı yerleştirdiği üçüncü kişi ve aynı zamanda ilk ALS hastası Brad Smith, bu implant sayesinde iletişim kurma yeteneğine yeniden kavuştuğunu duyurdu.
-
ALS hastalığı sebebiyle konuşma yetisini kaybeden Smith, Neuralink’in geliştirdiği beyin-bilgisayar arayüzünü (BCI) kullanarak MacBook Pro’sunu kontrol edebiliyor ve klonlanmış sesiyle iletişim kurabiliyor.
Bu gelişme, Neuralink’in ciddi nörolojik bozuklukları olan bireylerin yaşam standartlarını yükseltme potansiyelini bir kez daha gözler önüne serdi.
Neuralink beyin implantı nasıl çalışıyor
Brad Smith, ALS nedeniyle vücudunu kontrol etme yetisini kaybetmiş olup yalnızca gözlerini ve ağız kenarlarını hareket ettirebiliyor.
Ancak, beyninin motor korteksine yerleştirilen Neuralink beyin implantı, beyin sinyallerini algılayarak bir bilgisayar imlecini kontrol etmesine olanak tanıyor. Bu da ona önemli ölçüde bağımsızlık sağlıyor.
İmplant, içindeki 1.024 elektrot sayesinde nöron aktivitesini kaydederek verileri kablosuz bir şekilde bilgisayara iletiyor.
Bilgisayardaki yapay zeka algoritmalarının işlediği bu sinyaller, kullanıcının amacına uygun hareketleri analiz ederek imleci kontrol etmesine izin veriyor.
Smith, bu teknoloji aracılığıyla, konuşma yeteneğini kaybetmeden önce yaptığı kayıtlarından yapay zeka tarafından klonlanan sesi kullanarak videolar düzenleyebiliyor.
Neuralink, iletişimi daha verimli hale getirmek amacıyla tahmini metin sistemleri ve yapay zeka destekli bir sohbet uygulaması da geliştirmiştir.
Bu uygulama, Smith’in klonlanmış sesiyle yanıtlar önererek konuşmaları analiz edebilmektedir. Ayrıca, Smith kendisi de yazma hızını artırmak için yeni bir klavye tasarımı üzerinde çalıştığını ifade ediyor.
Neuralink testleri devam ediyor
Elon Musk tarafından kurulan Neuralink, 2023 yılında 5 milyar dolar değerinde olduğu belirtilen bir girişimdir. Şirket, Smith gibi motor engelli bireylere yardım etmek için beyin implantı teknolojisine öncülük etmektedir.
Başlangıçta FDA onayı almakta zorluk çeken şirket, şu günlerde onaylanmış klinik deneylerine devam etmekte ve gelecekte bu teknolojinin daha geniş bir kitleye ulaşmasını hedeflemektedir.
