BEE’O kurucu ortağı ve CEO’su Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı, Üst Düzey programında Arzu Maliki’nin konuğu olarak 2024 hedeflerine değindi. Samancı, “Bu sene için yüzde 60 büyüme hedefimiz var, zaten 2016’da Türkiye’nin en hızlı büyüyen kobisi olmuştuk. Şu anda ulusal ve uluslararası 90’a yakın ödülümüz var. Bu yıl ekonomi Ülkemizde kötü gibi görünmekle birlikte arı ürünleri üretimi anlamında şu an çok kötü durumda değiliz. İklim, kuraklıklar, geçmişte yaşanan yangınlar üretimleri etkilemiş de olsa üretimde hala dünyadaki rakiplerimizle mücadele edecek durumdayız” dedi.
Propolis üretim rakamlarının tam olarak gerçeği yansıtmadığına değinen Samancı, “Rakipler kim dersek, dünyada propoliste birinci üretici maalesef Çin. Çin ürettiği ürünleri doğal olarak dünyaya satmıyor yani içine yüzde 1 propolis koyuyorsa gerisi dolgu maddesi, boya, sentetik bir şeylerle doldurup çoğaltıyor dolayısıyla gerçek propolis satmıyor. Evet dünyanın en büyük propolis ihracatçısı Çin olarak gözüküyor ama maalesef ürettiği ve sattığı ürünler doğal değil. İkinci en büyük üretici Hindistan, üçüncü de Türkiye. Bir de propolis kovandan çıktığı halde tüketilemiyor, muhakkak ekstrakte edilerek sıvı formuna getirilmesi lazım. Ben şirketi kuralı 11 yıl oldu. 2013’ten bu yana, 36 ülkeye ihracat yapıyoruz, artık Çin’e de sesimizi duyurduk. Çin bizden propolis talep ettiyse biz doğru yoldayız. Şu anda dünyada en hızlı büyüyen pazar doğal ve sağlıklı beslenme pazarı. Ülkemizde Anadolu propolisi dünyanın en kaliteli ürünü ve 1.sırada geliyor” ifadelerini kullandı.
Uyguladıkları sözleşmeli arıcılık modeline de değinen Samancı, “Bu model ile arıcımıza malzeme, ekipman ve alım garantisi veriyoruz. 5 bin sözleşmeli arıcımız var, 550 bin arı kovanına bakıyorlar. Dolayısıyla temiz bir bölgede, pestisid uygulanmayan arazilerde propolis, arı sütü, polen ve arı ekmeğini iyi uygulamalı prensipler çerçevesinde üretip İstanbul’daki tesisimize gönderiyoruz.
Şu anda satışlarda hem yurtiçi hem de yurtdışı pazarlarda hedeflerine paralel gittiklerini belirten Samancı, “Ama yurtdışındaki büyüme hedefimiz daha agresif. Bizim toplamda yüzde 60’lık konsolide büyüme hedefimiz var, bunun yüzde 80’ni yurtdışı, yüzde 50’si de yurtiçi diye düşünebiliriz. Uluslararası pazarlara Amerika’ya, Avrupa’ya, Kore’ye, Japonya’ya buralara ihracatımız var, buralara daha çok yatırım yapıp pazarları büyüteceğiz” dedi.
Çevrimiçi satış alanında daha fazla büyümek istediklerini vurgulayan Samancı, “Burada daha çok büyüyeceğiz. Walmart, CVS, EBay, Amazon gibi büyük e-ticaret platformlarında varız. Burada çok inovatif ve agresif hareket ediyoruz. En çok yatırımı uluslararası e-ticareti pazarlamaya ve sitelerine yapıyoruz. Perakende tarafında da ürünlerimiz mağazalarda satılıyor, Amerika’da 5500 mağazada ürünlerimiz satılıyor, Avrupa’da da bine yakın mağazada ürünlerimiz satılıyor. MENA bölgesi ve Türki Cumhuriyetler de önümüzdeki dönem hedef pazarlar olacak. Amerika pazarı en hızlı büyüyen pazarımız, bir de İngiltere pazarında büyüyeceğiz” şeklinde konuştu.
Ar-Ge alanına verdikleri öneme de değinen Samancı, “Bizde Ar-Ge yatırımları birçok büyük şirketten daha fazla oluyor, bir çok firmada bu oran yüzde 2 iken bizde yüzde 10’a varan bir yeri var bilançoda. Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı onaylı bir Ar-Ge merkeziyiz. Toplamda 200 çalışanımız var. Hem de İstanbul Teknik Üniversitesi Teknokent firmasıyız ve orada da bir laboratuvarımız var İTÜ ile ortak çalışıyoruz. Üniversite Sanayi işbirliklerine çok önem veriyoruz, Avrupa Birliği projeleri, TÜBİTAK projeleri ve diğer projelere de devam ediyoruz. Şu anda tamamlanmış 50 tane Ar-Ge projemiz var. Formülasyon geliştirmekte çok güçlü bir ekibimiz var, zaten bizim için önemli olan yüzde 100 doğal ürünler üretelim. Biz yiyemediğiniz hiçbir şeyi cildinize sürmeyin diyoruz” dedi.
Arı ürünlerinde sahteciliğin yaygın olması hakkında konuşan Samancı, “Arı ürünleri pahalı olduğu için çok kolay taklidi yapılabilir. O yüzden sahtecilikte de hep başta gidiyor yani hala dünyada satılan balın yüzde 50’si sahte. Bakanlık tabi çok denetim yapıyor ama yeterli olmuyor. Umarım daha çok denetim olur, ama dünyada da durum aynı” şeklinde konuştu.
Finansman konusunda yaşanan sıkıntılara dikkat çeken Samancı, “Finansman şu anda büyük bir sorun haline geldi, arazi başka bir sorun. Destekler artırılmalı ve devam etmeli. Bizim sözleşmeli arıcılık yöntemimiz aslında arıcıyı çok rahatlatan bir model, aracıları ortadan kaldırıyor. Birçok kişi toptancıdan ürünleri alıyor, biz toptancıyı ortadan kaldırarak direk arıcı ile beraber bir çalışma modeli izliyoruz ve toptancının da gelirini arıcıya bırakıyoruz. Böylece arıcılar o üründen kâr elde edebiliyorlar. O kârı da yatırıma dönüştürebiliyorlar” ifadelerini kullandı.