Altın Küre’nin Uluslarası İkon Ödülü, Bodrum’da gerçekleştirilecek. Ödül töreninin komitesine Bodrum’un doğal güzelliklerinin yanı sıra lüks bir destinasyon olarak ününü anlatan bir sunum yapıldı.
Lansman için Tokyo, Osaka, Londra, Doha, Dubai, Paris ve Roma gibi birçok şehir incelenirken Bodrum önerisi de gündeme geldi. Bodrum için “Türkiye’nin St. Tropez’i” tanımı kullanıldı.
Ayrıca Türk dizilerinin başarısına da değinildi. Bu nedenle galanın Türkiye gibi iki kıtada yer alan önemli bir lokasyonda gerçekleştirilmesi önerildi.
Cannes Film Festivali’nin bir örneği olarak Bodrum’un da benzer potansiyele sahip olduğu vurgulandı.
Altın Küre komitesi, Türkiye’yi tercih etti ancak davetli olacak Sharon Stone’un oğlu, Türkiye’ye gelmek istemediğini belirtti. Bu durum, çevresindeki arkadaşlarının da etkisiyle kararını değiştirmesine neden oldu.
Sharon Stone, Türkiye’de 6 gün geçirdiği süre boyunca Bodrum’u ziyaret etti. Stone, Türk çayını ve kebabı çok sevdi. Ayrıca ezanı duymak ona huzur verdi. Açık fikirli biri olan Stone, Trump’ın kazanması durumunda Amerika’da yaşamak istemediğini ifade etti.
İstanbul’da kaldığı süre boyunca Ritz Carlton’da geçirdiği bir kaza sonucu moraran gözüne rağmen hayatı dolu dolu yaşadı. Bodrum’da yapılan etkinliklerle ilgilenen Stone, kasımda Roma’da açılacak bir sergide bulunacak. Ayrıca, Bodrum’daki sanat galerilerini ziyaret ederek Türk sanatını keşfetti.
Altın Küre, 2 Ağustos’taki muhteşem gala sonrasında Türkiye’yi tüm dünyaya tanıtmak amacıyla sosyal medyada geniş kapsamlı bir paylaşım gerçekleştirdi. Bu paylaşım, sinema sektörü, basın organları, yapımcılar ve aktörlerin dikkatini çekti.
Başarılı bir etkinlik olan Altın Küre Ödül Töreni, Türkiye’nin uluslararası alanda tanıtımını artırmak ve çekiciliğini artırmak adına önemli bir adım oldu. Sinema ve televizyon, bir ülkenin prestijini yükselten en önemli araçlardan biridir. Bu tür etkinliklerle Türkiye’nin potansiyelini ve zengin kültürünü dünya ile paylaşması büyük önem taşımaktadır.