ABD Dışişleri Bakanlığının raporunda, Çin’in askeri amaçlara yönelik biyolojik maddelerle ilgili araştırmalarını yapay zeka teknolojisinden yararlanarak sürdürdüğü iddia edildi.
ABD Dışişleri Bakanlığının 2025 yılına ait “Silahların Kontrolü, Yayılmasının Önlenmesi ve Silahsızlanma Anlaşmaları ve Taahhütleri” başlıklı kapsamlı raporu yayımlandı.
Bu raporda, Çin’in kamuya açık yapay zeka ve makine öğrenimi araçlarını biyolojik silah uygulamalarında kullanma yeteneğine sahip olduğu kaydedildi. Rapor, Çin ordusunun bu tür araştırmalar için ileri düzey ekipman üretiminde “Batılı teknolojilere bağımlı” olduğunu vurguladı.
Çin’in, şarbon, kolera ve veba gibi ölümcül hastalıkları yayabilecek biyolojik maddeler üzerinde çalışmalar yaptığı iddiaları raporda yer aldı.
Rapor, Çin’in Biyolojik Silahlar Sözleşmesi kapsamında gerekli bildirimleri yapmadığını belirtirken, başkent Pekin ile Lingbao bölgesinde bulunan iki askeri biyolojik savaş laboratuvarının varlığının söz konusu sözleşme çerçevesinde sunulan “yıllık güven artırıcı önlemler” belgelerinde açıklanmadığına dikkat çekti.
Ek olarak, Rusya, Kuzey Kore ve İran gibi ülkelerin biyolojik silahlar konusundaki faaliyetlerinin Biyolojik Silahlar Sözleşmesi’ne uyumluluğu hakkında “ciddi endişelere” yol açtığı ifade edildi.
Rusya’nın, Sovyetler Birliği döneminden kalma altyapıyı modernize ederek saldırı kapasitesini sürdürmeye devam ettiğine dikkat çeken rapor, Kuzey Kore’nin “gen düzenleme teknolojilerini” biyolojik silah geliştirmek için kullanma çabalarının da altını çizdi. Ayrıca İran’ın, “saldırı amaçlı biyolojik araştırmalarını sürdürme niyetini” değiştirmediği aktarıldı.
1972’de imzalanarak 1975’te yürürlüğe giren Biyolojik Silahlar Sözleşmesi, bakteriyolojik ve zehirli silahların geliştirilmesi, üretilmesi ve depolanmasını yasaklayan ilk çok taraflı anlaşmalardan biri olarak öne çıkmaktadır. Sözleşmenin tarafları arasında Türkiye’nin de bulunduğu 183 ülke yer almaktadır.