Başrollerinde Kate Winslet ve Leonardo DiCaprio’nun yer aldığı ‘Titanic’ filmi, dünya çapında milyonlarca izleyici tarafından izlendi. 1997 yılında James Cameron’ın yönetmenliğinde hayata geçirilen film, 1912 yılında meydana gelen trajik kazayı uzun yıllar sonra yeniden gündeme taşıma konusunda önemli bir etki yarattı.
Filmin en unutulmaz sahnelerinden birisi, Titanic gemisinin kaptanı Edward John Smith’in bir kahraman olarak son anlarını yaşadığı sahnedir. Filmde, Kaptan Smith, geminin Atlas Okyanusu’na gömülmesini engellemeye çalışırken, kaptan köşküne dolan su nedeniyle boğuluyor.
Ancak kazadan üç gün sonra, 18 Nisan 1912 tarihinde yayımlanan Los Angeles Express gazetesinde manşetten verilen “Kaptan E. J. Smith Kendini Vurdu” başlıklı haberde tamamen farklı bir hikaye öne sürülüyordu. Aynı haberi ertesi gün İngiliz Daily Mirror da “Kaptan Smith Geminin Köprüsünde Kendini Vurdu” başlığıyla geniş bir şekilde yayımladı.
New York ve Londra’da Titanic kazasına ilişkin soruşturmalar yürütüldü. Hayatta kalan bazı yolcular, Smith’in düzensiz davranışlarına dair çeşitli dedikodular aktardı. Bazıları, Kaptan Smith’in aşırı alkol aldığını söylerken, diğerleri, Titanic’in hızla gittiğini ve önündeki buzdağlarına ilişkin uyarıları görmezden geldiğini öne sürdü.
‘Titanic’ filminde Kaptan Smith’i Bernard Hill canlandırıyordu
O dönemde denizcilerin, özellikle kaptanların, onurlu bir davranış sergileyerek batan gemiyle birlikte suya gömülmeleri bekleniyordu. Dolayısıyla, White Star Line şirketinin başarılı kaptanı olan Smith’in intihar etmesi büyük bir utanç olarak değerlendirildi.
Kaptanın dul eşi Eleanor ve 7 yaşındaki kızı Mel, Smith’in ölümünün yarattığı acının yanında bu skandalla da başa çıkmaya çalışmak zorunda kaldı.
İTİBAR SUİKASTINA MI KURBAN GİTTİ?
Son günlerde yayınlanan bir kitap, bu tartışmayı sona erdirme iddiasında. Yazar Dan Parkes’in eseri olan ‘Titanic Legacy: The Captain, The Daughter and The Spy’ kitabında, Smith’in intihar etmediği, kazada boğularak ya da donarak hayatını kaybeden 1496 kişiden biri olduğu savunuluyor.
Kitap, uzun yıllara dayanan araştırmalara dayanarak Smith’in itibarının haksız yere lekelendiğini ve ona dair uydurulmuş hikayeleri örneklerle aktarıyor. Kazadan üç ay sonra, Baltimore’da yaşayan birinin, Smith’in hayatta olduğu iddiasında bulunması, dikkat çekici bir detay olarak yer alıyor. Birkaç yıl sonra Life dergisinde, Ohio’da yaşayan bir düşkünün “Ben Titanic’in kaptanıyım” dediği bir habere de yer verildi.
Parkes, Smith’in ilk seferinde Titanic’i aşırı hızlı sürüp sürmediğine veya buzdağı uyarılarını göz ardı ettiğine dair belirgin bir kanıt bulamadığı gibi, aşırı alkol tükettiği ya da gemi batarken şaşkın bir şekilde ortada dolaştığına dair söylentilerin de asılsız olduğunu vurguluyor.
Edward John Smith
Ancak kitabın önemli bir bölümü, Smith’in intihar iddialarının çürütülmesine odaklanıyor. Parkes, Smith’in eşi Eleanor ve kızı Mel’in hayatını karartan bu dedikoduları “itibar suikastı” olarak yorumluyor.
Parkes, Titanic’teki subaylardan birinin kendini vurduğuna dair tanıkların olduğunu kabul etse de, bu kişinin adının net olarak belirlenemediğine dikkat çekerek, Smith’in bu kişi olmasının olasılığını dışlıyor. Ayrıca, panik içinde olan kalabalığın sakinleştirilmesi için ateş açıldığını, bunun da travma yaşamış yolcular tarafından Smith’in intihar ettiği şeklinde yorumlanmış olabileceğini belirtiyor.
Parkes, kazanın ardından öfkeli ve şaşırmış hayatta kalan yolcuların bir suçlu arayışına girdiğini ve Kaptan Smith’i hedef aldıklarını savunuyor.
“BİR KAHRAMAN OLARAK ÖLDÜ”
İntihar iddiasının burada tersini beyan eden tanıklar da bulunmaktadır. Örneğin, birinci sınıf yolcular arasında yer alan 27 yaşındaki bankacı Robert Williams Daniel, Titanic batarken Kaptan Smith’i köprüde gördüğünü ifade ediyor. Daniel, “Güverteden atladıktan sonra suyun Kaptan’ın ayaklarından beline kadar yükseldiğine ve sonucu olarak suyun onu yuttuğuna tanık oldum. O bir kahraman olarak öldü” şeklinde bir açıklamada bulundu.
Birinci sınıf yolcularına hizmet veren garsonlardan biri olan 33 yaşındaki Frederick Dent Ray, Smith’in yaveri Arthur Paintin’in “son olarak köprüde kaptanın yanında görüldüğünü” belirttiği yönünde ifade vermişti.
Connecticut’ta yaşayan milyoner Frederick Hoyt ise, gemi batarken üzerindeki giysileri çıkarıp kamarasına döndüğünde Smith ile karşılaştığını ifade eder. Daha sonrasında Smith ile birlikte soğuktan korunmak için içki içtikten sonra Hoyt, suya atladığını belirtmektedir.
31 yaşındaki aşçı Isaac Maynard, Kaptan’ı köprüde gördüğünü ve kendisinin suda yüzdüğünü, Smith’in tam üniformasıyla orada bulunduğunu aktarmaktadır. Maynard, “Kaptan Smith’in köprüden düştüğünü ve yüzdüğünü gördüm. Bir filikaya tutunan adamlardan biri onu kurtarmak için elini uzattı, ancak o ‘Siz kendinize dikkat edin çocuklar’ diyerek yanıt verdi. Kaptana ne olduğunu bilmiyorum ama sanırım o da boğuldu” şeklinde konuşmuştu.
BİR BEBEĞİ KURTARIP GEMİYE GERİ DÖNMÜŞ
Parkes, Smith’in kendini vurduğunu gören tanıkların güvenilir olmadığını çünkü bu kişilerin gemi batmadan önce oradan uzaklaştıklarını da vurgulamaktadır.
Ayrıca, Smith’in kahramanca eylemlerini tanıklık eden birçok kişinin var olduğunu da belirtmektedir. Bunlardan biri, Kaptan’ın başında bir bebekle bir filikaya kadar yüzdüğünü, bebeği filikadakilere teslim ettikten sonra kendisinin binmeyi reddettiğini aktarmaktadır.
İtfaiyeci Frederick Harris, Kaptan’ın suya atladığını ve bir çocuğu filikaya bindirdiğini ifade etti ancak ondan sonra Smith’i bir daha göremediğini de eklemiştir.
Kendi kendisini batan gemiye doğru yüzerken gören bir dolandırıcı olan George Brebreton ise, “10-15 metre ötedeki bir çocuk Smith’in dikkatini çekmişti. Çocuğu yakaladı ve sağ koluyla bir filikaya doğru yüzerken gördüm. Çocuk sağ salim filikaya bindirildikten sonra Kaptan, batan Titanic’e doğru yüzmeye devam etti” demektedir.
“BEN DE ONUNLA BATACAĞIM”
Kitabında Parkes, bu kahramanlık eylemlerinin, aynı zamanda “Milyonerlerin Kaptanı” olarak anılan Smith’e yakıştığını ve Kaptan’ın sonunun böyle olacağını önceden bildiğini iddia eder. Kitapta bir diyalogda, geminin ikinci kaptanı William Murdoch’ın eşi Ada Murdoch’ın Smith’e Titanic’in denize açılmaya hazır olmadığına dair endişelerini ifade ettiği ve Smith’in “Dünyanın en büyük yolcu gemisi batarsa, ben de onunla batacağım” dediği belirtiliyor.
Daily Mail’in “Bombshell new Titanic book uncovers chilling true story of Captain’s final moments that weren’t in the movie… it changes everything” başlıklı haberinden derlenmiştir.