İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin gezisinde kullandığı ABD yapımı Bell 212 helikopteri, uzun yıllar hizmet vermiş bir model olarak biliniyor.
1979 yılından bu yana süren dış yaptırımlar ve nükleer programı ile Ortadoğu’daki faaliyetleri sebebiyle İran’ın uçak parçalarına erişimi veya yeni uçak satın alması oldukça zorlaştı.
İran’ın havacılık sektörü, 1979’da uygulanmaya başlanan yaptırımların etkisiyle ağır bir darbe aldı ve yeni uçak ithalatı durma noktasına geldi. Bu durum, ülkenin uçak filosunun bakımı ve güvenliği açısından ciddi sorunlara yol açtı.
ABD yaptırımları, İran’ın yüzde 10’dan fazla ABD parçası içeren uçak veya uçak ekipmanı ithalatını tamamen yasaklıyor. Bu durum, İran’ın Batı ülkelerinden uçak satın almasını engelliyor ve filolarının yaşlanmasına neden oluyor.
Rusya ile yakın ilişkilere sahip olan İran, ancak bazı Rus jetlerinin de ABD parçalarına bağımlı olması nedeniyle Rusya aracılığıyla bu parçalara erişim konusunda zorluklar yaşıyor.
2019 yılına gelindiğinde, İran’daki 23 havayolu toplam 300 uçağın 156’sını işletiyordu. Bu durum, ülkedeki uçakların büyük bir bölümünün bakımının yapılamadığını gösteriyor.
2015 yılında imzalanan İran nükleer anlaşması kısa süreli bir umut yaratmıştı. Anlaşma kapsamında İran, nükleer silah üretim malzemelerinin üretimini durdurmayı kabul etmiş ve yaptırımlar gevşetilerek yabancı uçak üreticilerden uçak satın alımına izin verilmişti. Ancak 2018’de ABD’nin anlaşmadan çekilmesiyle yaptırımlar tekrar uygulanmaya başladı ve İran’ın uçak alımı da kısıtlandı.